John Urschel, 2017 yazında henüz 26 yaşında iken Amerikan Futbol Liginden (NFL) kendini emekli etmiş. Emeklilik tarihi, çok önemli bir makalenin yayınlanmasından hemen iki gün sonrasıymış. Amerikan Tıp Derneği dergisinde çıkan bu makale, NFL’den emekli olan 111 futbolcunun 110’unda CTE: Kronik Travmatik Ensefalopati saptandığını bildiriliyormuş. İncelemeyi yapanlar Boston Üniversitesinin araştırmacıları. Saptadıkları CTE ise hafife alınabilecek bir şey değil. Profesyonel Amerikan futbolu oyuncularının kafalarına aldıkları darbeler yüzünden beyinlerinin harap olduğunu, zamanla dejenere olarak bunamaya kadar giden bir tahribata uğradıklarını göstermişler. Bunu okuyunca korkup emekli oldun, değil mi diye soruyorlarmış Urschel’e. Evet, kararımı etkiledi ama ben zaten niyetlenmiş, planımı programımı yapmıştım, bu makale de işin tuzu biberi oldu, diyor. Planı ise matematik doktorası yapmakmış. Urschel’in hayat arkadaşı Louisa Thomas, bir yaşında kızı olan bir gazeteci. “İrade ve Beden: Matematik ve Futbol” isimli bir kitap yazmış, kızının babasının ilhamıyla. “Benim matematiğim hiçbir zaman iyi olmadı” diye rahat rahat anlatıp gülüyor insanlar diyor hakkında kitap yazılan Urschel. Matematikten anlamamak düpedüz cahiliktir. Hiç kimse “ben cahilim” diye rahat rahat anlatıp gülmüyor ama. Matematikten anlamamak çok tehlikeli bir şey, diye ekliyor emekli futbolcu. Emeklilik kararının üstünden iki sene geçmiş. Özlüyor musunuz o günleri sorusunu, aldığım çekleri özlüyorum, diye yanıt veriyor. Şimdi MIT’de Ph.D. yapıyormuş. Günlerim matematik teoremleri üzerine kafa yormakla geçiyor diyor. Kimse bunun için ona çek uzatmıyor elbette. Sakın ola, futboldan parayı kapmış, şimdi tuzu kuru da onun için oturup teoremlerle uğraşabiliyor, diye ezber yürütülmesin. Amerikan üniversitelerinde burslu okumanın neredeyse tek yolu iyi bir sporcu olmak. O da Penn eyaletinde matematik okumak için futbolcu olarak burs almış. Yani zaten üniversitede matematik okumuş. 2014 yılında NFL seçmelerine girip kazanmış. Bu arada lineer cebir alanında yazdığı bir makale ile matematik mastırını da tamamlamış. NFL’de oynarken de MIT’in Ph.D. programına başvurmuş ve kazanmış. Ayrıca Amerikan Matematik Derneği, kanıtladığı bir teoremi onun adıyla onaylamış: Urschel-Zikatanov Teoremi. "Bazıları bir kıza kafayı takarlar ya, ben de bir matematik problemine öyle kafayı takıyorum. Günlerce, haftalarca hatta aylarca sadece onu düşünüyorum" diye yazmış kendi yazdığı kitapta. Avukat olan annesi daha okula başlamamış bir çocukken, birlikte alışverişe gittiklerinde, aldıkları şeyin %8 vergisini, bakalım sen mi daha çabuk hesaplayacaksın kasiyer mi, diyerek onun erken yaşta başlamış olan sayılara olan tutkusunu pekiştirirmiş. Babasının Buffalo Üniversitesinde cerrah oluşunun da avantajı ile, daha sekizinci sınıf öğrencisi iken Buffalo Üniversitenin matematik derslerine dinleyici olarak katılırmış. En sevdiği film, Good Will Hunting”, matematik üstüneymiş. Urschel’in hikayesi beni etkiledi. Futboldan emekli olup matematik ihtisası yapması, 30 yaşın altındaki 30 bilim insanı listesinde yer alması, henüz 28 yaşında olmasına rağmen adına tescilli matematik teoremi olması, bir çok bilimsel makale ve bir kitap yazmış olması vb ile beni çok etkiledi. Futbolcuların boş kafalı oldukları ön yargısından tümüyle kurtulmam lazım artık. Galiba artık ben de futbolla ilgileneceğim. Bu konudaki cehaletimi telafi etmeye kararlıyım. Acaba, benim matematiğim iyi değildir diye gülüp geçenler, gün gelir de kendi cehaletleri ile ilgilenirler mi? Acaba, ülkemde matematiğin korkulacak değil sevilecek bir şey olduğu öğrenilebilecek mi? Acaba, dünyanın o yüzünde ya da bu yüzünde, cehaletin iktidarı kırılabilecek mi?
Yazının Facebook Sayfasındaki bağlantısı. |